30 Aralık 2013 Pazartesi

BEREKET DUASI Bereket Allah’tandır




Allah’ım! Bana verdiğin rızık konusunda beni kanaat sahibi yap ve o rızkımı bereketli kıl. Zayi olan her nimetin daha hayırlısını bana ihsan eyle.
(Hâkim, De’avât, No:1878)

Bereket nübüvvetin özünde vardır. Bereketi anlayamazsak nübüvveti hiç anlayamayız. Ashab-ı kiram bereketin ne demek olduğunu çok iyi biliyorlardı. Çünkü Cenâb-ı Peygamberin her şeyinde ve her fiilinde bir bereket olduğunu gözleriyle görüyor, yaşıyor ve hissediyorlardı. Ashab-ı kiramın fakihlerinden Abdullah b. Mesud (r.a.) bereketi anlayamayanları bakınız nasıl uyarıyor: ‘Biz Rasûlullah (s.a.v.)’in mucizelerini bereket sayardık. Siz ise onları bir korkutma vesilesi olarak görüyorsunuz. Biz Rasûlullah (s.a.v.)’le bir seferde bulunuyorduk. Suyumuz azaldı. Efendimiz (s.a.v.), “Bana bir parça artık su arayın!” buyurdular. İçerisinde azıcık su bulunan bir kap getirdiler. Cenâb-ı Peygamber (s.a.v.) elini içine soktu. “Haydi, temiz mübarek suya gelin. Bereket Allah’tandır.” buyurdu. Yemin ederim ki suyun parmaklarının arasında kaynadığını gördüm. Vallahi biz yenmekte olan yemeğin tesbihini işitirdik.’ 
Buharî, Menâkıb, 25; Tirmizi, Menakıb, 14; Nesâî, Tahâret, 61.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder